Oyun
Oyun, çocukluktan itibaren bireyin gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Kazanılmış olan bir çok yeti ve yetenek oyun çağında elde edilmiş ve yetişkinlikte bunun yansımaları hayatta görülmesine rağmen kullanılmaktan kaçınılmıştır. Ancak oyunlar her yaştan insanın içinde olmaktan keyif duyduğu ortamlardır. Yaratıcı dramanın oyun aşamasında özgürce oyun oynama ve bu oyunları geliştirme çalışmaları vardır.
Yaratıcı drama sürecinde belirlenen konunun özelliklerine uygun olarak seçilen oyunlar, daha sonraki aşamada ulaşılmak istenen hedeflere yakın olarak seçilir ve katılan kişilerin konuya ısınmasına katkı sağlarsa verimliliği artırır.
Yaratıcı drama etkinliklerinde genellikle bilinen ve evrensel boyutta çeşitli örnekleri olan çocuk oyunları kullanılır. Bu oyunlar çeşitli uygulamalar sırasında bazı değişikliklere uğrar ve eklemeler yapılabilir. Oyunun genel yapısı korunarak yapılan bu değişiklikler yeni ve farklı bakış açılarını yansıtıp, kültürün ve güncel olayların izlerini taşıdığı için benimsenmesi ve uygulaması daha kolay olmakta ve gruplar tarafından keyifle oynanmaktadır. Zaman zaman da katılımcıların kendi çocuğunun oynadığı yeni bir oyun veya kendi çocukluğunda oynadığı aklına gelen bir oyun grup içinde oynanmakta ve oyun literatürü genişlemektedir. Bu aşamada oynanan oyunlarla elde edilen rahatlık, ileriki aşamadaki rol oynamaya yansımakta ve grupla birlikte paylaşılan oyunlar, diğer paylaşımları da birlikte getirmektedir.
Yaratıcı drama sürecinde oyun aşaması nedir? Soruya öncelikle oyundan ne anladığımızı açıklayarak başlayalım. Oyun bir çok alanda farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Bunlar; tiyatro oyunu, TV oyunu, eğlence oyunları (kumar vb.), halk oyunları vb. Yaratıcı drama çalışmalarında kullandığımız anlamı ise, sadece çocuk oyunları olarak nitelendirebileceğimiz oyunlardır. Çocuklar oyun oynayarak toplumsallaşır ve kişiliklerini geliştirirler. Yaratıcı drama uygulamalarında da çocuk oyunlarıyla grubun toplumsallaşması, birbiriyle kaynaşması, toplumsal baskıları bir yana bırakması, rahat bir ortamda olduğunu hissetmesi amaçlanmaktadır. “Oyun kavramı, manevi ve toplumsal hayatın yapısını ifade edebildiğimiz diğer düşünce biçimlerinden farklılığını dikkat çekici bir şekilde korumaktadır”(Huizinga, 1995, s. 23). Oyun, kişiliğin özgürce sergilendiği bir eylem biçimi olduğu için en iyi ısınma aracıdır. Oyun, çocuk veya yetişkinin kendisini özgürce ifade etme olanağı bulduğu ortamlar yaratır. “Oyun serbesttir, oyun özgürlüktür” (Huizinga, 1995, s. 25). Serbestçe oynanan oyunun verdiği özgürlük özellikle çocuk için yaşamın temel ihtiyaçlarından biridir. Oyunla başlayan ve içinde oyun barındıran her tür öğrenme ortamı verimliliği oldukça artırmaktadır. Bu yönüyle yaratıcı drama uygulamalarında da oyunun yeri çok önemlidir. Öğretilmeye çalışılan konuya paralel olarak geliştirilecek oyunlar veya çocuk oyunları kişileri diğer konulara hazırladığı gibi, ısınma bölümünde anlatılan yararlılıkların hepsini yerine getirmektedir.
(Kaynak: Huizinga, J. (1995) Homo Ludens oyunun toplumsal işlevi üzerine bir deneme, çev. M.A. Kılıçbay, İstanbul, Ayrıntı Yayınları)
Etiketler: drama, eğitim, oyun